Hayatın farklı zorluklarıyla tükenmiş ve tek başına bir anne olan kadın, hem maddi hem de manevi olarak çaresizlik içinde olduğunu hisseder. Günlük hayatın yükü, bitmez tükenmez sorumluluklar ve tükenmekte olan umutlar arasında sıkışırken bir gün, hayatını yeniden şekillendirmek için cesur bir adım atmaya karar verir: İsveç'teki ünlü Vasa kayak yarışına katılmak.
Ancak bu zorlu yarışa yalnız başına katılamayacağını anladığında, uzun zamandır görüşmediği, disipline sahip fakat sert kurallarıyla bilinen mükemmeliyetçi abisinden destek almak zorunda kalır. Aralarında geçmişten gelen anlaşmazlıklar, kırgınlıklar ve çözülmemiş sorunlar bulunsa da, ikisi de ortak bir hedef için bir araya gelmeyi başarır.
Antrenmanlar ilerledikçe, sadece fiziksel olarak değil, duygusal olarak da birbirlerine daha yakın hale gelirler. Yolculuk sırasında yaşanan eğlenceli kazalar, tartışmalar, yorgunluk anları ve içsel çatışmalar onları hem birey olarak hem de kardeş olarak dönüştürür.
Film, Vasa kayak yarışının buzlu yollarında ilerlerken iki kardeşin kendi geçmişleriyle, hayalleriyle ve sevgileriyle yüzleştiği duygusal bir serüvene dönüşür. Hem sıcak hem de ilham verici bu hikâye, yeni bir başlangıç için asla geç kalınmadığını ve bazen kendini bulmanın yolunun kaybettiğin şeylerle barışmak olduğunu anlatmaktadır.