Eski bir özel kuvvetler askeri olan Nash Cavanaugh, geçmişte savaştığı arkadaşlarının hızla çürümekte olduğunu öğrendiğinde, kendini ölümcül bir çatışma anında bulur. Bu eski askerlerden oluşan grup artık "Shinja" olarak adlandırılmakta ve tümü, karizmatik fakat tehlikeli bir lider olan Bokushi’nin etkisi altındadır. Bokushi, savaşın yıprattığı bu adamlara yeni bir amaç ve aidiyet duygusu sunduğunu söylese de, gerçekte onları bir ölüm tarikatına çevirip kendi kanlı stratejileri için kullanmaya başlamıştır.
Nash, arkadaşlarının artık tanınmaz hale geldiğini fark edince, bu tehdidi ortadan kaldırmanın tek yolunun Bokushi’yi durdurmak olduğuna karar verir. Fakat bu örgüte tek başına sızmak imkânsız görünmektedir. Bu sırada, başka bir elit asker olan Emmanuel Ashburn yardım teklif eder. Ashburn, Bokushi’nin faaliyetlerini uzun süredir izleyen ve bu tarikatın gerçek yüzünü bilen birisidir.
İkili, Bokushi’nin dağlık bir alanda inşa ettiği ve tamamen dış dünyadan izole olan kalesine sızmak için ölümcül bir plan geliştirir. Yolculukları sırasında Nash, yalnızca dış düşmanlarla değil, bir zamanlar kardeşi gibi bildiği Shinjalardan gelen iç tehditlerle de yüzleşmek zorunda kalacaktır. Duygusal zorluklar, ihanet hissi ve adalet arayışı Nash’i ayakta tutarken, Ashburn da stratejilerini soğukkanlı bir şekilde sürdürmeye çalışır.
Bu yüksek tempolu aksiyon ve gerilim dolu hikaye, savaşın ruhlar üzerindeki yaralarını, aidiyetin nasıl bir silah olarak kullanılabileceğini ve gerçek liderliğin önemini sorgulayan karanlık bir yolculuk haline gelmektedir. Nash, mücadelesini sadece düşmanlarıyla değil, aynı zamanda inancını yitirmiş geçmişiyle de yüzleşerek sürdürmektedir.