Shadyside Lisesi’nin 1988 yılındaki mezuniyet balosu, kasabanın gençleri için yılın en muhteşem gecesi olmaya adaydır. Sahne göz alıcı kıyafetlerle ve soluk renklerdeki smokinlerle donatılırken, arka planda işler karanlık bir yola girmeye başlar. Kraliçe tacı için kıyasıya bir rekabet sürerken, tüm dikkat en çok bilinen iki adaya yönelmiştir: sosyal hayatın yıldızı olan, herkesin tanıdığı, etkileyici ve çatışmalı Monica ile okulun spor yıldızı olan genç kızın sevgilisi, güzel Heather. Bu iki ismin arasında fazla göze çarpmayan, mahçup ve kendi halinde bir Lori bulunur.
Lori bu çatışmaya isteksizce ve yalnızca en yakın arkadaşının ısrarıyla katılmıştır. Ancak oy verme haftası yaklaşırken, adaylar birer birer tuhaf ve korkunç bir şekilde ölmeye başlarlar. Başlangıçta bunun rastlantısal bir durum olduğu düşünülse de, olayların tekrar etmesiyle Shadyside Lisesi’nin mezuniyet balosunun kanlı bir hale dönüşeceği netlik kazanır.
Görünüşte sıradan ve belki de önemsiz olan Lori, ansızın hem katilin olası bir hedefi haline gelir, hem de ana şüpheli konumuna yükselir. Hayatta kalmak ve olan biteni anlamak için, bastırdığı zekasını ve geçmişte gizli kalan karanlık bir gerçeği açıklığa kavuşturması gerekecek. Çünkü bu rekabet artık sadece bir oyun değil; bir hayatta kalma savaşıdır.
1980’lerin nostaljisinin hakim olduğu bu gençlik korku hikayesi, pastel tonlar, dans müzikleri ve lise ilişkilerinin arkasında gizlenen kanlı bir sırrı gün yüzüne çıkarıyor. Mezuniyet gecesi yaklaştıkça, yalnızca bir kişi taç giyecek. . . Fakat bu geceyi kaç kişi sağ salim tamamlayacak?